Bugün 18 Mart Çanakkale Zaferinin 107. Yıldönümü. Bugün gazete manşetlerinde 18 Mart Çanakkale Zaferi açılışı yapılacak olan "1915 Çanakkale Köprüsü" haberleriyle yer buluyor. Gördüğüm kadarı ile sadece Milli Gazete'de köprü haberi yok. Sadece Çanakkale Zaferinin yıldönümü haberi var gazetenin sol üst köşeşinde.
Çanakkale Savaşı dünyanın en büyük donanmasının, en büyük ordularının yenildiği ve hüsrana uğradığı bir savaştır. Bu savaşta askerlerimizin yurdumuzu ve özellikle payitaht olan İstanbul'u düşman işgalinden korumak için verdikleri kahramanca mücadeleyi anlatan birçok kaynak eser mevcuttur.
Ben bugün İngiltere ve Fransa gibi emperyalist ülkelerin her zaman yaptığı ve Çanakkale'de de başvurduğu müslümanı müslümana kırdırma gayretlerine Çanakkale Savaşından bir örnek vermek istiyorum.
Ahmet Halit Üngör |
Ahmet Halit Üngör Çanakkale Savaşlarına katılmış bir Başkomiser'dir. Okuma yazma bildiği için Çanakkale Savaşı ile ilgili bir günlük tutmuştur.
Ahmet Halit Üngör 7 Nisan 1915 günü Haydarpaşa 'dan Gülcemal Vapuru ile Çanakkale’ye hareket etmiş, 16 saat yolculuktan sonra, ertesi gün sabah Çanakkale’ye gelmiştir. Şimdi Ahmet Halit Üngör'ün günlüklerinden bir bölümü aktarmak istiyorum:
“Yatıyorduk, zırhlıların şiddetli ateşiyle uyandık. Kumkale’ye Fransızlar asker çıkardı. Koşar adımla, mermi yağmuru altında ve avcı hattı ile Beşike limanında siperlere yerleştik. Düşman buraya ihraç yapamadı. Kumkale’de göğüs göğse muharebe oluyor. Saat 16.00’da taburumuza, Kumkale’deki düşmanı denize dökme emri verildi. Bir saat kadar silahla, sonradan süngü hücumu yaptık ve 17.15’de başladığımız savaşı 21.00’de karanlıkta bitirdik. 14 Nisan 1331/1915
Sabah ortalık aydınlandı, düşmanın topraklarımızı karanlıkta boşaltmış olduğunu gördük. Binlerce Fransız ölüleri ve hayvan leşleri, silahlarla doluydu. Ölü bir Fransız sömürge askerinin üzerinden çıkan “Mushaf-ı Şerifi” bir hatıra olmak üzere aldım. 15 Nisan 1331/1915”
Ahmet Halit Üngör, bu olayı daha sonra oğlu Etem Ruhi Üngör’e şöyle anlatmıştır:
“Siperde bulunduğum bir sırada düşman tarafından bir askerin sıçraya sıçraya bize yaklaşmakta olduğu görüldü. Bizim erattan gören birkaç asker bu düşmana ateş etmeye başladılar. Vurulamıyordu. O, ateş etmeden sıçrayarak yaklaşıyordu. Anlaşılan, bomba atma mesafesine girince el bombası atacaktı. Ben silahımı doğrultup ilk atışımda bu düşman askerinin debelendiği görüldü. Vurulmuştu. Sürünerek yanına gittim, ölmüştü. Fransız üniformalı siyahî bir askerdi. Üzerini aradım, Kuran’ı bulunca, Müslüman olduğunu anlayınca üzüldüm, ama ben onu öldürmeseydim o beni, hem de sebepsiz yere geldiği benim topraklarımda öldürecekti. Ah bu sömürgeci İngilizler, Fransızlar...”
İngiliz ve Fransızlar Çanakkale Savaşında sömürgelerinden toplandığı
binlerce müslümanı Çanakkale'ye getirmiş ve cepheye koymuştur. Bu
durumun ortaya çıkması üzerine müslüman sömürge askerleri genellikle
cephe gerisine alınmıştır.
Bahse konu Kuran, Çanakkale Abidealtı Müzesine oğlu Etem Ruhi Üngör tarafından hediye edilmiştir.
Kanal savaşına katılan Ahmet Halit Üngör, bahse konu savaş sırasında
İngilizlere esir düşmüş ve üç buçuk yıl kadar esir kalmıştır. Kendisiyle
birlikte esir düşen 89 subay ve 543 erle birlikte 18 Nisan 1335/1919
tarihinde esaretten kurtularak İstanbul’a gelmiştir. Emniyet Teşkilatına
girmiştir.
Çanakkale'de şehit olan bütün askerlerimize, bu hatıraların bize
ulaşmasını sağlayan Ahmet Halit Üngör'e ve Çanakkale'de şehit olan
büyük dedeme Allah (cc) tan rahmet diliyor önlerinde saygıyla
eğiliyorum.
1915 Çanakkale Köprüsü hakkında ne düşündüğümü mü merak ediyorsunuz. İstanbul İzmir Otobanı açıldıktan sonra ve sadece iki dini bayramda bir yoğunluk oluşan Çanakkale Boğazı geçişine bu köprüyü yapmak tam bir israf ve bu ülke kaynaklarının birkaç müteahhide aktarıldığı birçok projelerden birisidir.