Bütün dünya Paris katliamından bahsediyor ya bizde Fransızların yaptığı katliam ve soykırımlardan bahsedelim.
Fransızların tarihi katliam ve soykırımlarla doludur. Son yıllarda yaptıkları hepimizin hatırında. O nedenle son yıllardakileri geçelim. Sadece Fransa'nın uluslarası güç odaklarını bile beklemeden bağımsız, Birleşmiş Milletler üyesi bir devlet olan Libya'ya yaptığı saldırıyı hatırlatalım. Batının öncülüğünde ne yazık ki bizim de ülke olarak dahil olduğumuz saldırılar sonrasında bugün Libya üçe bölünmüş durumdadır. Hergün binlerce insan ölmektedir. Yüzlerce kadına tecavüz edilmektedir. Ancak dünya medyasında bu olaylar tek satır olarak bile yer almamaktadır. Evet, söylediğimiz gibi güncel olanları bırakıp biraz tarihe yolculuk yapalım.
Cezayir, bildiğiniz gibi bir kuzey Afrika ülkesi. Cezayir 1830-1962 yılları arasında Fransız işgali altında kaldı. O tarihlere kadar Osmanlı Devletinin bir eyaleti olan Cezayir, Osmanlı Devletinin zayıflamasıyla, 1827'den itibaren Fransa'nın saldırılarına maruz kaldı. Emir Abdülkadir'in yürüttüğü gerilla savaşını hariç tutarsak, Cezayir, 1830 yılında Fransızlar tarafından tam olarak işgal edildi.
Fransa'nın 132 yıl süren bu işgali sırasında resmi rakamlara göre 1.5 milyon Cezayirli, Fransız askerleri tarafından katledildi. Çok sayıda insan işkence ve kötü muamele gördü. Kadınlara tecavüz edildi. Bu katliam ve soykırım 1945 yılından itibaren şiddetini artttırdı.
II. Dünya Savaşında bağımsızlık vaadi verilen Cezayirliler, Hitler tarafından işgal edilen Fransa'nın Alman işgalinden kurtulması için bağımszılıkları karşılığında, Fransa için savaşmışlardı. II. Dünya Savaşı’nın sona ermesi üzerine, 8 Mayıs 1945 tarihinde, Cezayir bayrakları ile kutlama yapan Müslüman Cezayirlilerin üzerine, Fransız ordusu ve polisi tarafından makinalı tüfeklerle ateş açıldı ve silahsız 45.000 sivil Cezayirli görüldükleri ve yakalandıkları yerde katledildi. Tarihe "Sétif ve Guelma Katliamı" olarak geçen bu olay Fransa'nın Cezayir'de uyguladığı soykırımın en önemli kilometre taşlarından birisi oldu. General Charles de Gaulle'ün önce başbakan, sonra cumhurbaşkanlığı dönemlerinde Fransızların Cezayir'de soykırımı 1962'ye kadar devam etti.
Fransa, Cezayir'de yaptığı soykırımı bugün bile hala kabul etmemektedir.
Elbette bu Fransızların tarihindeki tek soykırımı değildir.
Ruanda, Afrika’nın ortasında yer alan küçük bir ülkedir. Bu ülke halkı iki kabileden oluşur. Halkın yüzde 90’ı Hutu, yüzde 9’u Tutsi kabilesindendir. Diğer bir kabile olan Pigme kabilesinin oranı çok düşüktür.
II.Dünya savaşından sonra sömürgeci devletler ellerindeki bölgeleri tek tek kaybetmeye başladı. Bunlardan biri de Ruanda’ydı. 1962 yılında Ruanda bağımsızlığını ilan etti. Ülkede yapılan seçimler sonucunda Hutular kazandı. Yönetimi ele geçiren Hutular, Fransa ve Belçika'nın kışkırtmalarıyla Tutsileri sürgüne zorladı. Tutsilerin önemli bir bölümü komşu ülkelere sığınmak zorunda kaldı. Ülke kargaşa ortamına büründü. Hutu'lara, Tutsi'lere soykırım için fırsatı Hutu asıllı Ruanda Devlet Başkanının uçağının 6 Nisan 1994’te düşürülmesi verdi. Hutu'lar ülkede Tutsi'leri katliama başladılar. Katliamın iyice büyümesi sonucunda komşu ülkelerde örgütlenmiş olan Tutsi'ler saldırıya geçti. Fransa,katliama göz yuman katkı sağlayan Hutu hükümetine askeri destek verdi. 7 Nisan 1994 te başlayan katliam da sadece 100 gün içerisinde yaklaşık 800.000 kişinin ölümüne mal oldu. Basın Ruanda Katliamı'nı 15 gün dünya kamuoyundan gizledi. Ruanda Katliamı son yıllarda yaşanan en büyük soykırım olarak tarihte yerini aldı.
Fransa'nın katliam ve soykırım tarihinde sadece Cezayir ve Ruanda'nın yer aldığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Diğer bir Afrika ülkesi olan Benin,1904 yılında Fransızlar tarafından işgal edildi. Benin, ancak 1 Ağustos 1960 yılında bağımsızlığını ilan edebildi.
Bitmedi. Sömürgeye maruz kalan başka ülkelerde vardı. Cibuti, Burkina-Faso, Çad, Gabon , Gine , Kamerun , Komor adaları , Moritanya , Nijer , Senegal , Tunus , Mali de Fransız katliam ve soykırımından nasibini aldı.
Artık siz karar verin. Fransızların Paris saldırısına katliam demeye hakları var mı?
Fransız'lara aslında söylenecek en güzel şey, Fransa Ulusal Meclisi’nin 2011 Aralık ayında, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının inkarını suç sayan düzenlemenin kabul edilmesinin ardından dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'e tepksisinde söylediği gibi "Katliamı git babana sor !"
Cezayir Soykırımı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Cezayir Soykırımı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
10 Ocak 2015 Cumartesi
26 Nisan 2014 Cumartesi
Ele Verir Talkını Kendi Yutar Salkımı
Bugünkü gazetelerde Türkiye Başbakanı'nın 1. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı topraklarında meydana gelen Ermeni tehcir olayları hakkındaki açıklamasıyla ilgili olarak Fransa Başkanı Francois Holanda'ın “Taziye gerekiyordu ama yeterli değil. Ermeni soykırımı tanınmalı” şeklindeki demeci yer alıyor.
Soykırımın nasıl yapıldığını çok iyi bilen Fransa, Cezayir'de 1945-1962 yılları arasında yaptığı soykırımı unutmuş gözüküyor. Cezayir'i işgal ettikleri sömürge döneminde ülke nüfusunun üçte biri yaklaşık 1,5 milyon müslüman Arab Fransız askerler tarafından öldürülmüştür. Yıllardır Cezayir'lilerin bu soykırımın tanınması ve Fransa'nın Cezayir'den özür dilemesi yönündeki çağrılarına kulak tıkayan Fransa Türkiye'ye akıl veriyor. Fransa “bu olaylar geçmişte kalmıştır tarihçilere bırakılmalı” diyor. Türkiye ne diyor sözde Ermeni soykırmı hakkında. Bu konu tarihçilere bırakılmalıdır. Fransa söz konusu olunca tarihçilere bırakılacak, Türkler sözkonusu olunca siyasilere. Batılıların her zaman uyguladığı çifte standard. Tam “ele verir talkını kendi yutar salkımı” durumu.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)