31 Mayıs 2015 Pazar
İyi Güzelde!
Anadolu Gençlik Derneği (AGD), dün İstanbul’un fethinin 562. Yıldönümünde, 1937 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla (bazıları böyle bir Bakanlar Kurulu kararının olmadığını veya kararın sahte olduğunu iddia ediyor) müzeye çevrilen Ayasofya Camii’nin ibadete açılması için namaz ve dua etkinliği düzenledi. ’Zincirler Kırılsın Ayasofya Açılsın’ ve ’Seccadeni al da gel’ çağrılarıyla Türkiye ve İstanbul’un çeşitli yerlerinden gelen gruplar, dün sabah saat 04.00 sıralarında Ayasofya Meydanı’nda toplandı.
AGD Genel Başkanı Salih Turhan, toplanan vatandaşlara hitap ederek, ’Türkiye’nin dört bir yanından buraya gelerek Ayasofya’nın zincirlerinin kırılmasıyla alakalı önemli bir tavır sergilediniz” diyerek Ayasofya’nın ibadete açılması gerektiğini belirtti.
İlk olarak Mescid-i Aksa Müezzini Firas Gazzaz, kurulan platforma çıkarak Sabah ezanını okudu. Daha sonra, Mekke’den gelen Kabe İmamı Dr. Seccad Mustafa, meydanda toplanan cemaate sabah namazı kıldırdı. Kalabalık daha sonra Ayasofya’nın namaz ibadetine açılması için dua etti. Namazın ardında da dünya Kur’an okuma birincisi Abdurrahman Sadien Kur’an-ı Kerim okudu. Program yapılan duaların ardından sona erdi.
Bende Ayasofya'nın müslümanların ibadetine açılması gerektiğini düşünenlerdenim. Ancak bu yapılan etkinlikteki bir uygulamaya itirazım var. Ülkemizde bu etkinlik için toplananlara sabah namazı kıldırabilecek hiç kimse yokmu ki Mekke'den Kabe İmamı Dr. Seccad Mustafa getirilerek toplanan cemaate namaz kıldırıyor? Her ne kadar günümüzde uygulanmasa da fıkıh kitaplarına göre bir cemaate imamlık yapacak olan sıralamasında ilk sırayı dini konuları en iyi bilen alır. Bundan sonra Kur'an-ı Kerim'i güzel okuyan gelir. Sonra takvâ üzere olan seçilir. Bunu yaşlı olan ve güzel ahlaklı olan izler. Ayrıca mukim seferiye tercih edilir. (Burada belirtmekte yarar var bu sıraya uyulmadan yapılan imamlıkta sahihtir.) Ülkemizde Kabe İmamından daha fazla ilim sahibi, takvâ sahibi, Kuran-ı Kerim'i daha güzel okuyan, daha yaşlı ve mukim (ikameti İstanbul'da olan) kimse yokmudur? Bazı hacılarımızın hac görevini yerine getirmek için bulundukları Kabe'de eda ettikleri vakit namazlarını bile, Suudilerin Vahhabi olması nedeniyle ülkelerine döndüklerinde tekrar kıldıklarını da gözönüne alınca bu eylem için Kabe İmamını getirip namazda öne geçirmek bana çok da hoş gözükmüyor.
28 Mayıs 2015 Perşembe
Nice Yıllara!
Rus İmparatorluğu'nda 1917 Bolşevik İhtilalinden sonra Kafkaslar birçok siyasi gelişmelere sahne oldu. Bu süreçte 28 Mayıs 1918 tarihinde Tiflis'de "Azerbaycan Milli Şurası" tarafından "Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti" ilan edildi. Meclis açılıncaya kadar geçici şüra ilan edilerek, başkanlığa Mehmet Emin Resulzade seçildi. 9 kişilik icra heyetinin başkanlığına da Feth Ali Han Hoyski getirildi, H.Agayev ve M.Seyidov başkan yardımcısı oldu.
Bugün Azerbaycanlı kardeşlerimiz " Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti" nin kuruluşunun 97. yılını kutluyor. Azerbaycanlı kardeşlerimize Nice yıllara diyor, bağımsız "Azərbaycan Demokratik Respublikası" nın kıyamete kadar baki kalmasını diliyorum.
(1) 9 Kasım 1918'de Azerbaycan Halk Cumhuriyeti Hükümeti tarafından üç renk üzerine ay ve sekiz köşeli yıldızdan oluşan Azerbaycan bayrağı kabul edildi. Bu renkler üstte Türkçülüğü temsil eden mavi, ortada çağdaşlaşmayı temsil eden kırmızı, ve altta İslamcılığı temsil eden yeşilden oluşmaktadır.
![]() |
Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti'nin ilk Bayrağı |
![]() |
Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti'nin bugünkü bayrağı (1) |
![]() |
Mehmet Emin Resulzade (1884-1955) Mehmed Emin Resulzâde, Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı |
(1) 9 Kasım 1918'de Azerbaycan Halk Cumhuriyeti Hükümeti tarafından üç renk üzerine ay ve sekiz köşeli yıldızdan oluşan Azerbaycan bayrağı kabul edildi. Bu renkler üstte Türkçülüğü temsil eden mavi, ortada çağdaşlaşmayı temsil eden kırmızı, ve altta İslamcılığı temsil eden yeşilden oluşmaktadır.
16 Mayıs 2015 Cumartesi
Blog Nasıl İzlenir?
Bir blogu değişik şekillerde takip etmek mümkün. Bunlardan ilki izleyeceğiniz blogu düzenli olarak ziyaret etmek. Blog adresini bir Internet tarayıcısı (browser) ile ziyaret edip, blogdaki makaleleri okuyabilirsiniz. Bu belki bazen zaman alıcı olabiliyor. Birçok blog sahibi düzenli olarak güncel makaleler yazmıyor. O nedenle blogu ziyaret ettiğinizde daha önce okuduğunuz makalelerle karşılaşmanız mümkün.
Blog takip etmek için kullanılabilecek bir diğer metod ise "e-posta ile takip et" kısmına e-mail (e-posta) adresinizi girerek, blogda yeni makaleler yayınlandığında e-mail ile haberdar olmak. Bu e-mail ile gelen yeni makalelerin bağlantısına (link) tıklayarak makaleyi okumak. Bu şekilde blogda yeni bir makale yayınlandığında haberiniz olacak ve ilginizi çekiyorsa o makaleyi okumanız mümkün olacaktır. Bu şekilde düzenli olarak blog adresini ziyaret etmenize gerek kalmayacaktır.
Blog takip etmenin bir diğer yolu ise bu amaçla hazırlanan programları bilgisayarınıza kurarak izlemek istediğiniz blogların adreslerini bu programlara girmek ve o programı bilgisayarınızda çalıştırarak blogdaki yazıları kendi bilgisayarınıza indirerek okumak. Bu programların en büyük avantajı blogdaki yazıları kendi bilgisayarınıza isdirdikten sonra istediğiniz bir zamanda Internet bağlantısı olmadan okuyabilmek. Bu amaç için birçok ücretsiz bilgisayar programı var. Bu programlardan benim de blog takip etmek için kullandığım bir tanesini sizlerle paylaşmak istiyorum. Programın adı "QuiteRSS". Ücretsiz bir program olan QuiteRSS'yi Internet adresinden (https://quiterss.org/) indirebilirsiniz. Programın Linux, MacOS ve Windows için sürümleri var.
![]() |
QuiteRSS |
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)