Hz. Ali devrinin adamı değildi. Hz. Peygamber'in (sallallahu aleyhi ve sellem) mahremiyet dairesinde terbiye edilmiş, insani meziyetlerin hepsini nefsinde toplamış ve hiç bir vakit Hak ve adaletten ayrılmamıştı.
Hz. Ali fazileti hiç bir zaman zerre miktarı olsa terketmedi. Düşmaları kazanmak için her yolu denemişlerse de Hz. Ali bilmesine rağmen namus ve fazilete aykırı hiç bir harekete itibar etmedi.
Hz. Osman'ın şehit edilmesinden sonra zaruri olarak hilafet makamına seçilmiş, bu durum Haşimioğulları ve Ehl-i Beyt için felaket olmuştur.