29 Mayıs 2014 Perşembe

Büyük İskender ile Bütün Dünyayı Mağlub Etmiş Olan Roma'ya Galip Geldi


İstanbul'un fethine şahit olmuş Bizanslı tarihçi Prens Dukas (1)'dan;
“ Bizans askerleri ise, alelade bir Türk askeri kadar bile harb fenninde bilgili değildi. Zira Türk askerleri, bu maksat ve fikir ile yetiştiriliyorlardı.”

“ Türk askerlerinin her biri Apollon'dan çok daha mahir okçu idi; modern İraklide (Herkül) idiler ve her biri, 10 düşmana karşı gelebiliyordu. “

“Akşam olunca orduya dellallar göndererek bütün çadırların kuvvetli zıyalar ile tenvir olunmasını ve ateşler yakılmasını emretti. Işıklar yandıktan sonra, hep birden yüksek sesle tekbir getirdiler. Karada ve denizde yakılan ışıklar, bütün İstanbul'u, Galata'yı, bütün gemileri ve karşı tarafta bulunan Üsküdar'ı, güneşin ışığından daha parlak bir şekilde aydınlatıyordu. Denizin sathı, bütün, şimşek zıyası kuvveti ile parlıyordu. Keşke yıldırım olsa idi; zira yıldırım yalnız tenvir etmiyor yakıyor ve mahvediyor. Bizanslılar, Türk ordusunda yangın çıktığını zanneyliyorlar ve tamamiyle mahvolmalarını temenni ediyorlardı.”

27 Mayıs 2014 Salı

Köpek Davası

Bugün yakın tarihimizin çok önemli bir olayı olan 27 Mayıs Askeri darbesinin yıldönümü. Yakın tarihimizin bu çok önemli olayı farklı boyutlarıyla yıllardan beri tartışılıyor ve tartışılmaya da devam edecek. Ben bugün o günlerin ilginç bir dava konusundan bahsetmek istiyorum.

1960 yılı Ekim ayında zamanın basın yayın organlarında bir haber şöyle başlıyor:
“Yüksek Adalet Divanında sabık Cumhurbaşkanı Celal Bayar'la Ziraat Vekili Nedim Öktem hakkında açılan “Köpek Davası” düşüklerin şahsi işleri ile devlet işlerini birbirine nasıl karıştırdıklarını açıkça gösteren tipik bir örnek olduğu için dikkate şayandır.”


25 Mayıs 2014 Pazar

Allah Diyene

Allah Diyene
Her şey, her şey şu tek müjdede;
Yoktur ölüm, Allah diyene
Canım kurban, başı secdede,
İki büklüm, Allah diyene

Akıl, kırık kanadı hiçin;
Derdi gücü 'nasıl' ve 'niçin'...
Bağlı, perçin üstüne perçin,
Benim gönlüm Allah diyene...
Necip Fazıl Kısakürek

Üstad Şair Necip Fazıl Kısakürek'i vefat yıldönümünde rahmetle anıyorum.

19 Mayıs 2014 Pazartesi

Milletimin Dokunulmazlığını Gerçekleştirmek ve Memleketimin Saldırgan Ellerden Kurtarılmasını Sağlamak İçin

Soma'da meydana gelen maden felaketinin acısı yürekleri dağlarken Kurtuluş Savaşımızın başlangıcı kabul edilen 19 Mayıs'ın yıldönümündeyiz. Şimdi Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a gittiği günlerin öncesine İstanbul'a gidelim.

Mustafa Kemal Paşa Yıldız Sarayında Padişah Vahidüddin'in karşısındadır.


10 Mayıs 2014 Cumartesi

Kızılderili Olmayan Kızılderili Dünya Markaları


Önceki makalelerimde Amerikalıların Kızılderililere yaptıkları katliam ve soykırımlardan örnekler vermiştim. Amerikalılar vicdanlarını rahatlatma için mi yoksa Kızılderililerin kahramanlıklarına ve gücüne duydukları hayranlıktan mıdır bilinmez tüm dünyaya pazarladıkları ürünlerinden birçoğuna Kızılderili kabilelerin isimleri vermiştir. Bunlardan bazıları;
  • Cherokee: Chrysler tarafından üretilen bir Jip
  • Apache: ABD Hava Kuvvetleri tarafından üretilen bir Helikopter markası, bir bilgisayar donanım ürünleri üreten marka, bir server ismi,
  • Comanche: ABD Hava Kuvvetleri tarafından üretilen bir Helikopter Markası, Chrysler'in ürettiği bir kamyonet modeli.
  • Pontiac (Ünlü Kızılderili Şefi): 80’li yılların ABD kaynaklı en meşhur spor araba markalarından biri
  • Cayenne: Porsche’nin ilk kez ürettiği Jip’e verdiği isim
  • Fox: ABD’de bir TV kanalı
  • Black Hawk : Helikopter markası
  • Kentucky: Kökeni; Iroquois Kızılderililerinin kullandıkları dilde “ken-tah-ten” sözcüğünden gelen ve “Yarının Ülkesi” anlamına gelen kelime tüm dünyaya yayılmış bir restoranlar zincirinin ismidir. (Kentucky Fried Chicken).



3 Mayıs 2014 Cumartesi

Burası ana vatan Afganistan! Her Afgan'ın şerefidir.*

Afganistan'ın kuzeydoğusundaki Badahşan vilayetinde meydana gelen toprak kayması sonucu ölenlerin sayısının 2100'e çıktığı yönünde haberler yer aldı medyada. Bu dost ve kardeş ülkede meydana gelen bu felakette ölenlere Allah (cc)'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Ölü sayısının daha fazla artmaması için dua ediyorum.

Afganistan ülkemize coğrafi olarak uzak olsa bile tarihi, siyasi ve kültürel olarak çok yakın oldu tarih boyunca.

Mayıs 1919'da Afgan Şahı Amanullah Han İngiliz sömüğeciliğine karşı Cihad ilan edip bağımsızlık savaşına başladı. Ağustos 1919'da Afganistan bağımsızlığını kazandı.
Amanullah Han

Atsız'ım Bozkurtlara Buyruğu Verdi

Kendisini en derin saygıyla andığım şair ve yazar Yavuz Bülent Bâkiler Türkiye'de çok ciddi bir Türk düşmanlığı olduğunu, hatta bir zamanlar Türkiye'de Türk Düşmanlığı ismiyle bir kitap yazmayı bile düşündüğünü yazmıştı bir kitabında. Türkiye'de Türk düşmanlığı her dönemde görülen bir durum. Bazen bu düşmanlık artış gösteriyor. Tarihimizde bunun somut örnekleri var. Günümüzde de Türküm demek neredeyse suç sayılır oldu.

Milli Şef İnönü döneminde yapılan gizli komünizm faaliyetlerinden rahatsız olan yazar, şair ve tarihçi Hüseyin Nihal Atsız dönemin Başbakanı Şükrü Saracoğlu'na hitaben, dönemin Milli Eğitim Bakanı (Maarif Vekili)  Hasan Ali Yücel, yazar ve gazeteci Sabahattin Ali ve diğer bazı şahısları şikayet etmek üzere Orhun dergisinde 1 Mart 1944'te ve  bir ay sonra 1 Nisan 1944'te iki açık mektup yazar.


2 Mayıs 2014 Cuma

Sa­yın He­yet!..

"Sa­yın He­yet!..
Ben 18 yı­lı de­niz­ler­de ge­çen; öğ­ren­ci­lik da­hil 32 yıl mes­lek ha­ya­tı olan; ya­ni öm­rü­nün 3’te 2’si sü­re­si­ni Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti­’ne hiz­met ver­miş su­ba­yım.
Dün­ya de­niz­le­rin­de ve li­man­la­rın­da ül­ke­mi tem­sil edip; Türk hal­kı­nın hak ve men­fa­at­le­ri­ni ca­nı pa­ha­sı­na ko­ru­ma­ya ant iç­miş as­ke­rim.

Bu­gün bu­ra­da ger­çek ol­ma­dık­la­rı yüz­ler­ce kez is­pat­lan­mış; za­man ve me­kan çe­liş­ki­le­riy­le do­lu; rü­yam­da da­hi gö­re­me­ye­ce­ğim sah­te di­ji­tal­le­re da­ya­na­rak suç­lan­ma­mı ka­ra mi­zah­tan baş­ka bir ifa­de ile ta­nım­la­ya­mı­yo­rum.


1 Mayıs 2014 Perşembe

Bu Ayda İnsanlar Uyuduğu Zaman Yollar Güvenli Olur, Kimse Kimselerden Korkmaz

Allâh-u Te'âlâ Kur'ân-ı Kerim'de buyuruyor;

“Allah'ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısında, Allah'a göre ayların sayısı onikidir. Bunlardan dördü haram aylardır.” (Tevbe Suresi-36dan)

Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) Veda haccında bir hutbe verip şöyle buyuruyor;

“Bilin ki zaman Yüce Allah'ın gökleri ve yeri yarattığı gündeki durumuna geri dönmüştür. Bir yıl on iki aydır. Bu aylardan dördü haram aylardır. Haram aylardan üçü peşpeşe gelir ki bunlar Zilka'de, Zilhicce ve Muharrem aylarıdır. Diğeri de Cemaziyelâr ile Şâban ayı arasında olan Mudar kabilesinin Receb ayıdır.”

Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) yine buyuruyor;

“ Receb ayı, Allah'ın ayıdır ve Asam (Sağır ay) olarak isimlendirilir.Cahiliye döneminde Receb ayı girdiği zaman bitene kadar silahlarını asıp kaldırırlar. Bu ayda insanlar uyuduğu zaman yollar güvenli olur, kimse kimselerden korkmaz.”

Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) yine buyuruyor;

“Şüphesiz ki Receb, Allâh-u Te'âlâ'nın, kendisinde sevapları katladığı, tevbe edenlerden günahları sildiği, duaların kendisinde kabul edildiği ve sıkıntıların kendisinde açıldığı büyük bir aydır.”

Bugün Hicri takvime göre 2 Receb 1435. Yani İslam'dan önce cahiliye döneminde bile hürmet edilen silahların kaldırıldığı, insanların emin olduğu Receb ayının ikinci günü.

Umarım ülkemizde de insanlarımız bu aya hürmet eder ve bugün istenmeyen olaylar ortaya çıkmaz.

Allah (cc) Receb ayının kıymetini bilenlerden eylesin. Regaib kandili sizlere, ülkemize ve tüm İslam alemine mübarek olsun.