İstanbul'un fethine şahit olmuş Bizanslı tarihçi Prens Dukas (1)'dan;
“ Bizans askerleri ise, alelade bir Türk askeri kadar bile harb fenninde bilgili değildi. Zira Türk askerleri, bu maksat ve fikir ile yetiştiriliyorlardı.”
“ Türk askerlerinin her biri Apollon'dan çok daha mahir okçu idi; modern İraklide (Herkül) idiler ve her biri, 10 düşmana karşı gelebiliyordu. “
“Akşam olunca orduya dellallar göndererek bütün çadırların kuvvetli zıyalar ile tenvir olunmasını ve ateşler yakılmasını emretti. Işıklar yandıktan sonra, hep birden yüksek sesle tekbir getirdiler. Karada ve denizde yakılan ışıklar, bütün İstanbul'u, Galata'yı, bütün gemileri ve karşı tarafta bulunan Üsküdar'ı, güneşin ışığından daha parlak bir şekilde aydınlatıyordu. Denizin sathı, bütün, şimşek zıyası kuvveti ile parlıyordu. Keşke yıldırım olsa idi; zira yıldırım yalnız tenvir etmiyor yakıyor ve mahvediyor. Bizanslılar, Türk ordusunda yangın çıktığını zanneyliyorlar ve tamamiyle mahvolmalarını temenni ediyorlardı.”
İki Kilisenin ittihadından beri, aylardır Ayasofya'ya uğramayan Bizans halkı, büyük mabede dolmaya ve bir meleğin çıkarak mucize göstermesini beklemeye başladı. Dukas diyorki;
“ O anda bir melek çıksa da Katolik olup Türkler'den kurtulmayı mı, Ortodoks kalıp Türk idaresinde yaşamayı mı tercih ettiklerini sorsa, Bizans halkı tereddütsüz ikinci şıkkı tercih ederdi.”Osmanlı Tarihçi Aşık Paşaoğlu Tarihinden;
“... Hisarın da fethi hazırlıklarına çoktan meşgul olup dururlardı. Hemen ki hazırlıklar tamamlandı, yaz oldu, Sultan Mehmed:
“ Bu yıl yazı İstanbul'da geçiririm.”
dedi. Geldiler, İstanbul'un hisarının üzerine kondular. Karadan ve gemilerle denizden çevreyi kuşattılar. Dörtyüz parça gemi denizden vardı. Yetmiş parça gemi dahi Galata'nın üst yanından, karadan yelken açtılar. Savaşçılar ayak üzerine durdular ve sancaklarını çözdüler. Geldiler, hisar dibinde denize girdiler. Deniz üzerine köprü yaptılar. Yürüyüş ettiler. Elli gün, gece gündüz, cenk olundu. Elli birinci gün hünkâr yağma buyurdu. Hücum ettiler. Elli birinci gün salı günü idi. Hisar fetholundu. İyi yağmalar ve doyumluklar oldu. Altın, gümüş, mücevherler ve türlü kumaşlar gelip pazara döküldü. Satmaya başladılar. Halkını esir ettiler. Tekfürünü öldürdüler. Güzel kızlarını gaziler bağırlarına bastılar.
…
Elhâsıl fethin ilk cuma günü Ayasofya'da cuma namazı kıldılar. Ve Sultan Murad Han Gazi oğlu Sultan Mehmed Han Gazi adına İslâm hutbesi okundu. O Murad Han da Sultan Mehmed Han Gazi oğludur. O da Sultan Beyazıd Han oğludur. O da Murad Hünkar Gazi oğludur. O da Orhan Gazi Han oğludur. O dahi Osman Gazi Han oğludur. O dahi Erdungrıl Gazi Han oğludur. O da Sultan Süleymanşah Gazi Han oğludur. Elhâsıl Gök Alp neslidir ki Oğuz Han oğludur. Bunların soykütüklerini de ilk bâbda yazıp beyan etmiştim.
Bu fethin tarihi hicretin 857'sinde Sultan Mehmed Han Gazi elinden vaki oldu.”
29 Mayıs sabahı daha güneş parlamadan II. Mehmed, sabah namazını kıldı, atına bindi, bütün maiyeti ile ön saflara geldi. Güneşin ilk ışıkları ile şiddetli top ateşi başladı. Bu ateşin himayesinde askerler surlara tırmanmaya çalışıyordu.
…
Türk bayrağını Topkapısı üzerinde gören ve o andan itibaren “Fatih” unvanına hak kazanan II.Mehmed, Peygamber'in (sallallahu aleyhi ve sellem) senasına mazhar olmanın verdiği sevinçle, atından inip toprağa secde ve Allah'a hamd eyledi.
…
Türk askerini şehirde gören halk, panik halinde Ayasofya istikametinde yığınlaşmış oldu.
…
![]() |
| Fatih Sultan Mehmed |
Bizanslı tarihçilere göre Fatih şehre girerken katil ve yağma durmuştu.
Bir Bizanslı tarihçiden;
“Sultan, Ayasofya'nın önüne gelince atından indi... Patrik ve bütün halk yerlere kapanarak bol bol ağladılar. Fakat Sultan, onlara eli ile susmalarını işaret etti. sükunet teessüs edince Partik'e: “Ayağa kalk! Ben Sultan Mehmed , sana ve arkadaşlarına ve bütün halak söylüyorum ki, bugünden itibaren artık ne hayatınız ve neden hürriyetiniz hususunda, benim gazabımdan korkmayınız” dedi. Sultan Mehmed, dünyanın bütün that şehirlerinden daha meşhur olan bu imparatorluk merkezinde hüküm sürdü. O, mağrur Artakserks'i yenmiş olana, galip geldi; 74 imparator tarafından müdafaa edilen muhteşem şehri aldı... Büyük İskender ile bütün dünyayı mağlub etmiş olan Roma'ya galip geldi.”Fatih Ayasofya'yı takdirle gezdi. Ezan okunmasını emretti. Kılıçla ethedilmiş olan Hırsitiyanlığın bu en büyük mabedinde ikindi namazını kıldı. Namazdan sonra, mabedin camie tahvilini irade eyledi. Ayasofya'dan çıkınca, şehrin belli başlı yerlerini ve imparatorluk sarayını gezdi. Fatih şehri gezidkten sonra, şehir dışındaki otağ-ı hümayununa geldi.
XI. Konstantin'in bütün firar tekliflerini reddedip kahramanca ölümüne teessür göstermek necabetinde bulundu. Cesedini buldurttu, imparatorlara mahsus dini törenle gömülmesini rahiplere emretti.
(1) Son Bizans İmparatoru XI. Konstantin Palaiologos'un hükümdarlığında tanınmış Bizanslı tarihçi. Bizans İmparatorluğu'nun son yüzyılı ve özellikle Osmanlı İmparatorluğu tarafından feth edilmesi hakkında en önemli kaynaklardan biridir.


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder