1890'da Kızılderililer arasında bir kurtarıcının gelip topraklarını alan kişilerden Kızılderilileri kurtaracağı inancı yaygınlaştı. Bu durumu ayinsel bir gösteri haline getirerek “Hayalet Dansı” denen bir dansı yapmaya başladılar. Amerikan Ordusu bu dansı bağımsızlık hareketi olarak alğılayıp yasakladı. Hayalet dansı yapanlar “Ghost shirts” denen gömlekler giyiyorlardı.
![]() |
Hayalet Dansı |
![]() |
Hayalet Gömleği |
14 Aralık 1890'da Kızılderililerin meşhur şefi “Oturan Boğa” (Sitting Bull) kendisini yakalamak isteyen polislerce kasıtlı olarak öldürüldü. Kızılderililerin Şefi Oturan Boğa ayrı bir yazı konusu olmayı hakeden bir Kızılderili şefi. O nedenle Oturan Boğa'yı ayrı bir yazı konusu yapmak üzere bırakıp konumuza dönelim. Bu olaydan sonra bazı Oturan Boğa taraftarı Kızılderililerde “Şef Büyük Ayak”a katıldı.
“Pine Ridge” ve “Rosebud” reservasyonlarındaki “Lakota Kızılderilileri” de bu törenlere katılmıştı. Rezervasyon bölgeleri Kızılderililerin yaşadığı Kızılderili aşiretlerinin yönetiminde olan bir nevi özerk bölgelerdir. Kızılderililer bu bölgelerde adet, töre ve geleneklerini yaşatabilmektedirler. Şu anda ABD'de 310 civarında kzılderili rezervasyon bölgesi vardır. Pine Ridge Kızılderili Rezervasyon bölgesi “Güney Dakota”da “White River” nehrinin önemli bir kolu olan yaklaşık 160 Km uzunluğundaki bir nehrin kaynağının olduğu bölgedir ve “Nebraska Eyaleti”ne sınır teşkil eder. Lakota Kızılderililerinin yaptığı bu ayini Pine Ridge ve Rosebud rezervasyonlarındaki hükümet ajanları haber verdi.
Hayalet dansının yapıldığı ayin devam ederken Albay James W. Forsyth önderliğinde toplarla desteklenmiş Birleşik Devletler 7nci Piyade Alayı askerleri 28 Aralık 1890 gecesi kamp alanını kuşattı. Kampın etrafına hakim yerlere toplar yerleşitirildi. Askerler Lakota'ların silahlarını almak istediler. Lakotalar'ın silahlarını teslim etmek istememesi üzerine askerler her taraftan ateşe başladılar. Açılan ateşle kadın çocuk ayırt etmeden Şefleri “Büyük Ayak” (Big Foot) dahil 90 erkek ve 200 kadın ve çocuktan oluşan yaklaşık 300 Siyu Kızılderilisini öldürüldü. Bu katliama olayın geçtiği yerden dolayı “Yaralı Diz Katliamı” (Wounded Knee Creek) denir. Katliamdan sonra cesetler üç gün karlar üzerinde kaldı. Üç gün sonra ordunun kiraladığı siviller tarafından cesetler bölgeden toplanıp toplu mezarlara gömüldü. Birleşik Devletler tarihinin utanç sayfalarından sadece birisidir.
![]() |
Yaralı Diz Kızılderili Katliamı |
![]() |
Kızılderililerin Şefi Büyük Ayağın Cesedi |
![]() |
Yaralı Diz katliamında cesetler siviller tarafından toplanırken askerler izliyor. |
![]() |
Yaralı Diz katliamında kullanılan toplar |
Bu arada Matta İncili’nin ifadesiyle 28 Aralık tarihinin yani Yaralı Diz Katliamını yapan askerlerin bölgeye gönderildiği günün Hıristiyanlar tarafından, Romalılarca atanmış Yahuda Kralı olan Büyük Herod'un, geleceği önceden haber verilen Yahudi Kralı bebek İsa’yı öldürmek için yaptığı Beytüllahim’deki tüm erkek bebekleri katlettiği olayın yıldönümü olarak kutlandığını belirtelim.
![]() |
Lucas Cranach the Elder tarafında 1515 yıllarında yapıldığı tahmin edilen şu anda Varşova Müzesinde bulunan Büyük Herod'un katliamını gösteren “The Massacre of the Innocents” adlı tablo |
Utanç bununla da
kalmadı. Bu katliama katılan yaklaşık 20 asker Şeref Madalyası
ile ödüllendirildi.
Ünlü oyuncu Marlon Brando 1973'de "Baba" (The Godfather) filmindeki rolüyle en iyi erkek oyuncu dalında verilen Oskar ödülünü Yaralı Diz Katliamı sebebiyle reddetmiştir.
Dee Brown'un aynı adlı romanından uyarlanan yönetmenliğini Yves Simoneau'nun yaptığı 2007 yılı yapımı "Kalbimi Vatanıma Gömün" (Bury My Heart at Wounded Knee) filmi Kızılderili katliamları ve Yaralı Diz katliamını konu edinir.
Ünlü oyuncu Marlon Brando 1973'de "Baba" (The Godfather) filmindeki rolüyle en iyi erkek oyuncu dalında verilen Oskar ödülünü Yaralı Diz Katliamı sebebiyle reddetmiştir.
Dee Brown'un aynı adlı romanından uyarlanan yönetmenliğini Yves Simoneau'nun yaptığı 2007 yılı yapımı "Kalbimi Vatanıma Gömün" (Bury My Heart at Wounded Knee) filmi Kızılderili katliamları ve Yaralı Diz katliamını konu edinir.
![]() |
"Kalbimi Vatanıma Gömün" film afişi |
Kızılderililer,
ABD Ulusal Marşı'ndaki “ özgür insanların toprağı ve
cesur insanların evi” sözüne göndermede de bulunarak
“Amerika hırsızların evi, kölelerin toprağıdır” der.
Yani Amerika, buraya 1600'lü yılların başından itibaren
Avrupa'dan getirilmiş hırsızların evi, bugün kendi topraklarında
köle durumuna düşürülen Kızılderililerin toprağıdır derler.
Ne dersiniz haksızlar mı?
Neredeyse o tarihten beri (1621'den beri) Avrupalıların Amerika kıtasına geldikleri günler anısına her yıl Kasım ayının son perşembe günü “Şükran Günü” (Thanksgiving) yani şu hindilerin hatırlandığı gün olarak kutlanmaktadır. Bu gün Kızılderililer tarafından da yas günü olarak anılır.
Neredeyse o tarihten beri (1621'den beri) Avrupalıların Amerika kıtasına geldikleri günler anısına her yıl Kasım ayının son perşembe günü “Şükran Günü” (Thanksgiving) yani şu hindilerin hatırlandığı gün olarak kutlanmaktadır. Bu gün Kızılderililer tarafından da yas günü olarak anılır.
Kızılderililerin
yaşadığı bu rezervasyon bölgelerinde Kızılderililer çok kötü
şartlarda hayatta kalmaya devam etmektedirler. Sözün özü
Kızılderililer bugün bile hala Amerika'ya rağmen hayatta kalmaya
çalışmaktadırlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder