2 Nisan 2014 Çarşamba

Doğu İle Batı Arasındaki Yol Ne Kadardır

Türk Dil Kurumu'nun Büyük Türkçe Sözlüğü'nde ;
saat, -ti  Ar. s¥¤at

a. 1. Bir günlük sürenin yirmi dörtte birine eşit, altmış dakikalık zaman dilimi, zaman parçası: Beş altı mil ötedeki karşı kıyıya bir saatte varabilirdik ancak.” -A. Erhat. 2. Vakit, zaman: “Oyuncular meyus olmayarak gene saati geldiği vakit perdelerini açtılar.” -M. Ş. Esendal. 3. Bir işin yapıldığı belli bir zaman: Yemek saati. Kahvaltı saati. Uyku saati. Çalışma saati. 4. Günün hangi anı olduğunu gösteren alet: “Kolundaki krom saate göz attı.” -R. H. Karay. 5. Sayaç: Elektrik saati. Su saati.

olarak açıklanmış. Görüldüğü gibi saat hem fiziksel bir aygıt olarak, hem de zaman belirten soyut bir kavram olarak tanımlanıyor. Bugün biz “Günün hangi anı olduğunu gösteren alet” olan saatten bahsedeceğiz.



Hz. Ali'ye “Doğu ile batı arasındaki yol ne kadardır” diye sorulunca buyurdularki:

“Güneş için bir günlük yol.”

Günün hangi anı olduğunu gösteren  saat Güneş'in doğu ile batı arasındaki yolculuğunda yol arkadaşıdır. Benim yaşımda olanlar bilirler eskiden saat insanların önemli bir aksesuarıydı. Dedelerimizin köstekli cep saatleri özellikle de TCDD armalı köstekli demiryolu saatleri meşhurdu. Ceketlerinin altındaki yeleklerinin ceplerinde saklanır, itina ile çıkarılır ve zaman kontrol edelirdi. Bende köstekli cep saatlerine  meraklıyım. Almanya'nın Münih kentinde  Swatch marka köstekli bir saat almıştım. Aslında kuartz pilli olan saat sessiz olmasına rağmen nostaljik olsun diye eski köstekli cep saatleri gibi ses ilave edilmişti.

Elbette saatler dedelerimizden önce de vardı. Yapılan araştırmalara göre saatin ilk ortaya çıktığı yer, M.Ö. 4000 senelerinde Mısır’dır. İlk saat güneşin dik duran bir cisimde meydana getirdiği gölgenin boyu esas alınarak yapılmıştır. Güneş saatleri uzun yıllar insanlar tarafından kullanılmıştır. Güneş saati, gece iş görmediği için bunun yanında su veya kum saatleri de yapılmıştır. Kum saati, iki hazneli olup, iki hazneyi birleştiren ince delikten kum akış hızı prensip alınmıştır.

Zaman birimi güneşin ve ayın hareketlerine göre seçilmiştir. Zamanın hassas birimlerle ifâdesi, günün belli zamanlarında yapılan ibâdetler sebebiyle  geliştirilmiştir. İslâmiyetin yayılmasıyla astronomide çok ileri giden İslâm âlimleri, bugünkü zaman birimlerinin temelini atmışlar ve çok çeşitli hassas saatler yapmışlardır. Beşinci Abbâsi halîfesi Hârünü Reşid’in Fransa Kralı I. Şarl’a gönderdiği duvar saati o günkü İslâm Devletinin medeniyet seviyesini göstermesi bakımından ilgi çekicidir. Avrupalılar saatin, kendi kendine işlediğini görünce içinde şeytan var, diyerek hayretlerini gizleyememişlerdi.

Herneyse biz kendi zamanımıza gelelim. Dedelerimizin köstekli cep saatlerinden sonra kol saatleri yaygınlaştı. Okul mezuniyetlerinde, önemli günlerde kol saati hediye edilirdi. Önceleri kol saatleri kurmalı idi. Daha sonra kuartz saatlerin icadı ile pilli olan  kurmaya gerek olmayan saatler yaygınlaştı. Hatta daha sonraları insan kolunun hareketi ile kurulan ve pile ihtiyaç duymayan saatler geliştirildi. Evlerimizde önceleri masa saatleri yaygındı. Kurmalı olan bu saatler tık tık tık sesleriyle zamanın geçmekte olduğunu bizlere hatırlatırdı. Ben bu satırları yazarken odamda bulunan Serkisof masa saati aynı şekilde tık tık sesiyle bana zamanın geçtiğini hatırlatması yanında ve beni gençlik günlerime de götürüyor. Genellikle ilk modellerde üst kısmında bulunan iki kubbe şeklindeki çan arasındaki kol  saati kurduğunuz zamanda serbest kalarak her iki çana çarparak çalmaya başlar ve sizi genellikle yatağınızdan zıplatırdı. Ramazan ayında sahura kalkmak için bu saatlerden birini yataklarının başucuna koyan komşumuzun saatiyle biz uyanırdık ama onlar uyanmazdı. Annem onların kapısını çalarak uyandırırdı.

Zaman geçti bu saatlerinde pilli olanları çıktı ve kurmaya gerek kalmadı. Artık zil seside değişti. Değişik zil sesleri çalıyorlardı. Evlerimizdeki duvar saatleri önceleri kurmalı ve genellikle sarkaçlı idi. Saat başlarında saat kaç ise o kadar çalardı. Üniversite yıllarımda sabahleyin üst kattaki sarkaçlı saatin çalmasını sayarak yataktan kalkmadan saatin kaç olduğunu öğrenirdim.

Daha sonra  guğuklu saatler görülmeye başladı. Saat başlarında içinden çıkan kuş öterdi. Ama fiyatı nedeniyle çok fazla eve girmedi.  Pilli duvar saatlerinin çıkmasıyla evlerimizin duvarlarında da saatler yaygınlaştı. Dijital çağın girmesiyle saatlerde bundan etkilendi. Dijital kol saatlerinin  zamanı göstermek yanında ilave bazı özellikleri de vardı.


Bu arada şehir saatlerini unutmayalım. Genellikle şehirlerin önemli bir meydanında bulunan saatler şehir sakinlerine zamanı gösterirler. Ülkemizde birçok şehirde bu saat kulelerinden mevcuttur. Konak'ta bulunan İzmir Saat kulesi meşhurdur. Sultan II. Abdülhamit'in tahta çıkışının 25. yılı için 1901'de yaptırılan bu saat kulesi 1974'deki depremde hasar görmüşse de tamir edilerek çalışır hale getirilmiştir. Saat kulesinin üzerindeki Osmanlı tuğrası ve Osmanlı'ya ait işaretler daha sonra kaldırılmıştır. Bu saat kulesinin resmi yıllarca ceplerimizde ve cüzdanlarımızda taşıdığımız 500 Türk Lirası banknot'un üzerini de süslemiştir. Özellikle II. Abdülhamit zamanında yapılmış birçok saat kulesi birçok şehrimizi süslemektedir.




Saat kulelerinin çok güzel birer sanat eseri olanlarını  Avrupa ülkelerinde görmek münkündür. Özellikle turistler bu saatlerin çaldığı saat başalarında merakla saatlerin önünde izdiham oluşturur.

Günümüzde artık kol saati taşıyan insan sayısı oldukça azaldı. Cep telefonlarının yaygınlaşmasıyla artık zamanı cep telefonlarımıza bakarak anlıyoruz.

Bugün saatten bahsetmemin nedeni bir saat sergisi.  Bursa'da bir müze var. Bu müzenin tam adı  "Tofaş Türk Otomobil Fabrikası A.Ş. Bursa Anadolu Arabaları Müzesi". Bu müze Anadolu'nun binlerce yıllık araba sanayiinin ve kültürünün sergilendiği bir müzedir. Bu müzenin bahçesindeki restore edilmiş olan hamamda zaman zaman temalı sergiler açılır. Şu anda bir saat sergisi burada ziyaret açık. Sergide çalar saatler, guguklu saatler, kuartz saatler, fanuslu saatler, kolon saatler, santranç saatleri, vapur saatleri, bekçi saatleri, sanayi saatleri ve diğer birçok saat sergilenmektedir. Saatlere meraklı olan, geçmişi hatırlamak isteyenlere tavsiye ediyorum. Müzenin adres bilgilerini ve sergiden birkaç enstantaneyi sizlerle paylaşıyorum.



Tofaş Türk Otomobil Fabrikası A.Ş. Bursa Anadolu Arabaları Müzesi
Umurbey Mahallesi
Kapıcı Caddesi
Yıldırım/ BURSA
Tel: 0224-3293941
Pazartesi hariç 10:00-17:00 arası açıktır.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder