14 Mart 2014 Cuma

Altı, Yedi Dinar

Peygamberimizin (sallallâhu aleyhi ve sellem) bu fani alemdeki son günüdür.

Hz. Âişe'nin yanında altı veya yedi dinar bulunuyordu.

Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), onları, fakirlere dağıtmasını, Hz. Âişe'ye emr etmişti.

Hz. Âişe ise, Peygamberimizin (sallallâhu aleyhi ve sellem) hastalığı ile oyalandığı için, onları dağıtamamıştı.

Peygamberimiz Hz. Âişe'ye “Altı, yedi dinarı, ne yaptın? Dağıttın mı?”  diye sordu.


Hz. Âişe “Hayır! Vallâhi, Senin hastalığın, beni, meşgul etti.” dedi.

Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) onları isteyip getirtti. Avucuna aldı.

“Allâhın Peygamberi Muhammed, bunları, fakirlere dağıtmadığı, yanında bulundurduğu halde, Rabbına kavuşacağını sanır değildir.” buyurdu. Onların hepsini, Ensar fakirlerinden beş ev halkına bölüştürdükten sonra:
“İşte, şimdi rahatlaştım!” buyurdu ve uyudu.

Bu münasebetle İmam Kastalânî (1) der ki “Peygamberler Ulu'su, Rabb'ülaleminin Sevgilisi, geçmişteki ve gelecekteki kusurları bağışlanmış bulunan Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), böyle yaparsa, üzerlerinde Müslümanların kanları ve kendilerine haram olan mal hakları bulunduğu halde Allâh'a kavuşanların halleri, nice olur bir düşün!”

(1) İmam  Kastalânî (1448-1517). Mısırlı fıkıh, hadîs ve kırâat âlimi. Peygamberimizin (sallallâhu aleyhi ve sellem) hayâtını anlatan “Mevâhib-i Ledünniyye” adlı eseri bütün müslümanlar arasında meşhurdur.

Kaynak: Hz. Muhammed (as) ve İslamiyet 11. Cilt Medine Devri, M. Asım Köksal, İrfan Yayınevi, 1982

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder